NASRETTİN
HOCAYI MEVLANA ÖLDÜRTTÜ! PEKİ BUNDAN BANANE DEME OKU!
Ayırlı
Haftalar kuzenler…
Bu topraklar
yaşadığımız Anadolu çok acaip bir memleket. Buraya gelen suyunu içip havasından
koklayan mülayim bir insan olsa da bir süre sonra kendisini entrikaların içinde
buluveriyor.
Gelelim konumuza; Ne
alaka Şu bizim fıkralarda okuduğumuz Nasrettin Hoca ile Mevlana ne alaka
diyeceksiniz. Okuyun ki. Sonunda bu lakırdıları neden ettiğimi anlayasın ey
oğul… haha kendimi kaptırdım.
Neyse bizim Nasrettin
Hoca öle senin bildiğin Nasrettin değil. Büyük adam. Asıl ismi Hace Nasirü’d-din Mahmud el-Hoyi . 13. Yüzyılda
Selçuklu devrinde Kasyeri de uzun süre kadılık. Yani Hakimlik yapmış birisi. Anadolu
Selçuklu hükümdarı 1. Alaeddin Keykubat zamanında Konya’ya taşınmış saray
mektebinde öğretmenlik yapmıştır. Daha sonra Babailer ayaklanmasında 5 yıl
hapis yatmış oradan da Kırşehir ve Akşehir’e giderek Ahlik teşkilatını
kurmuştur.
Gel gelelim Konyada
farsi (iran) kökenli Mevlana bulunmaktadır.
Mevla’na Moğolların Anadoluyu işgaline sıcak bakmış ve Anadolu Selçuklu
Devletinin yanında yer almamıştır. Hatta bu hizmetlerinden dolayı Moğol
isyancılar Mevlana’ı Şeyh-i Şuhu Rum. Yani bütün Anadolu’nun tek resmi tasavvuf
tekkesi ilan etmişler ve bütün tarikat ve tekkelerin Mevlana’ya bağlanmasını mecburiyetini
getirmiştir. Bu vazifesinden dolayı
Moğollar tarafından da maaşa bağlanmıştır.
Anadolu Türk
ailelerinden olan Nasrettin Hoca ise
Moğolların Anadoluyu hakimiyet altına almalarını önlemek için yıllarca
direnmiştir. Binlerce Türkmen ve Ahi bu direnişte öldürülmüş ve Nasrettin
hocanın eşi Fatma Bacı’da Moğollar tarafından esir alınmıştır.
Böylece Mevlana ile
bizim pamuk yanaklı Nasrettin Hoca arasında çekişme başlamıştır. Moğollar
yüzünden başlayan Nasrettin Hoca ile Mevlana arasındaki kavga yazdıkları
şiirlere de yansımıştır.
Mevlana bir beyitinde
Nasrettin hoca’ya
“Ey hoca kaza ve kederle
ayağın kırılmış. Sen çok gönüller kırdın . Belanıda buldun.” Derken.
Bizim Nasrettin geri
kalır mı. Oda “Ey ekşi suratlı. Arkamdan
kötü sözler söylemişsin. Akbaba’nın ağzı süreli necis(pis) kokar” diye şiiriyle
yanıt vermiştir.
Nasrettin Hocanın
düşünce yapısından etkilenen Mevla’nın oğlu Alaladdin Çelebi’nin oğlu Mevlana’yı
terk ederek Nasrettin’in yanında yer alması düşmanlığı daha da körükler.
1261 yılında Nasrettin
Hoca başında bulunduğu Ahi teşkilatı ve Türkmenler ile birlikte Moğollara karşı
isyan başlattı. İsyanı bastırmak için ise Mevlana’nın sağ kolu olan Caca oğlu
Nurettin’i görevlendirmişlerdir.
Nurettin Mevla’nadan Nasrettin Hocanın öldürülmesi için izin almış ve 93
yaşına gelmiş Nasrettin Hoca ve ona sığınan Mevlana’nın oğlu Alâeddin Çelebi
öldürülerek isyan bastırılmıştır.
Mevlana’nın bu ölümle
dahi öfkesi dinmemiş ve ölen oğlu Aladdin Çelebi’nin Konya’ya getirilen
cenazesinin namazını dahi kıldırtmamıştır.
Yani bizim boynu bükük
Mevlan’a pek öylede bir Mevlana değil!. Peki bize ne bundan derken. Kıssa dan
hisse çıkaralım.
Tarih
te ne olduğu değil Tarihi kimin yazdığı önemli. Bu gün katil olanların yarın
masum yarın masum olanların bir katil olduğuna karar verecek olan tarihi kimin
ellerinde yazılmış olacağıdır!
Nasrettin
Hoca hakkında çıkarılan fıkralar önceleri onun manevi mirasını lekelemek için
çıkarılmış olsa da daha sonraları bu toprakların ferasetli insanları Moğol
istilasına karşı direnmiş bu önemli şahsiyeti manevi vicdanlarında hep
hatırlamış ve hak ettiği değeri vermiştir.
Yazıyı
bir Nasrettin Hoca fıkrası ile bitirelim.
Timur
ile Hoca bir gün Hamama giderler.Hoş beş ederken Timur Hocaya sorar
“Hoca
ben köle olsam kaç para verirdin bana!”
Hoca
“15 Akçe!” der.
Timur
sinirlenir ve Hocaya
“Bre
melun sadece peştamal 15 akçe eder” diye çıkışır.
Hoca
hiç istifini bozmaz.
“Ben
zaten peştamela bu fiyatı biçtim!” der.
Anlayana
sivirisinek saz anlamayana Davul Zurna Az!
Ayırlı
haftalar kuzenler…
Yorumlar
Yorum Gönder